Kılcal Damar Tedavisi
Kılcal Damar Tedavisi

Yüzdeki kılcal damarlarda belirginleşme şikâyeti genellikle açık tenli insanlarda ortaya çıkar. Toplumda her 7 yetişkinden birinde görülmekle birlikte bazen bebeklerde bile ortaya çıkabilir. Kılcal damar şikâyetleri hassas cilt yapısına sahip kişilerde en çok güneş hasarına, Rozase(gül) hastalığına, yoğun alkol ve kortizon kullanımına, bazı metabolik ve romatizmal hastalıklara, aşırı östrojen düzeyine bağlı olabilir. Kılcal damar çatlamaları burun ameliyatlarından sonra da görülebilir. 


Kılcal damar çatlamalarına bağlı kızarıklık atakları stres, aşırı egzersiz, fazla çay kahve, çikolata, acılı ve baharatlı gıda tüketimi, sıcak soğuk ani değişimlere maruz kalınması ile artar. Tedavide önce bu arttırıcı nedenlerden uzaklaştırılması ve  düzenli güneş koruyucu krem kullanımı çok önemlidir.

Kılcal damarlar yatıştırıcı kremler ile kontrol altına alınabilir ancak yok edilemez Bu durumun tedavisi lazer tedavileri ile mümkündür. Bu amaçla en çok Ndyag lazer, KTP, PDL(pulse Dye Lazer) ve lazer sistemi olmayan IPL (yogun atım ışık)  kullanılmaktadır.

Bu uygulamalar kesinlikle uzman doktor tarafından yapılmalıdır doğru tedavi için öncelikle doğru tanı konulması gerektiği unutulmamalıdır Lazer yoğun fakat hassas bir ışın çakması oluşturarak, çevre dokuya zarar vermeden örümcek ağı şeklini almış damarları hedef alır. Tedaviden sonra damarlar yavaşça ve kendiliğinden kaybolur. Lazer tedavisinin yan etkileri genellikle geçici kızarıklık veya ciltte morarmaya benzeyen mor lekelerin oluşmasıdır. Bunlar bir veya iki gün içerisinde kaybolur. Vasküler lazer tedavileri genellikle dört veya sekiz haftalık aralarla uygulanır. Birden fazla tedavi seansı gerekebilir. Kılcal damarın kalınlığı, yerleşim yeri ve oluş nedenine göre tedavi seansları değişecektir.